Orta Anadolu’da Nevşehir, Kayseri, Kırşehir, Aksaray ve Niğde etrafında 60 milyon yıl evvel Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak katmanların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgâr tarafından aşındırılmasıyla oluştu Kapadokya… UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki bölge, peri bacaları, kayalara oyulan meskenler, kiliseler, yer altı mağaraları ve farklı coğrafyasıyla her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Pekala bölgede nereleri gezmeli?
Göreme Açıkhava Müzesi
Kaya oluşumlarını oyarak MS 4-13 yy ortası yapılan yerleşimler büyüleyici hoşlukta. Hristiyanlığın birinci periyotlarına ilişkin freskleri göreceğiniz kiliseler, oturma yerleri, manastırlar, yemekhaneler ve konaklama alanlarını göreceksiniz. Bölge 1985’ten beri doğal ve kültürel varlık olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Göreme’nin en öne çıkan özelliği ise manastır eğitim sisteminin birinci burada başlamış olması.
Ihlara Vadisi
Melendiz Çayı’nın ve rüzgârların tesiriyle oluşan vadi yer yer 110 metreyi geçen derinliklere ve 14 km uzunluğa sahip. Vadi içine oyulmuş kiliseler, mağaralar ve Melendiz Çayı’nın imgesiyle inanılmaz hoşluktaki atmosferleri bir ortada barındırıyor. Her adımda tarihin farklı bir devrine rastlayacaksınız.
Uçhisar Kalesi
Gün batımını, balonları, peribacalarını, Erciyes’in doruğunu, Kızılçukur’u, Ürgüp’ü velhasıl tüm Kapadokya’yı ayaklarınızın altındaymış üzere seyredeceğiniz en iyi görüntüyü sunuyor. Günbatımında ziyaretçi akınına uğrayan kale 179 metre yükseklikte bulunuyor. Burada Instagram’da çokça beğeni alacak fotoğraflar çekeceğiniz kesin…
Derinkuyu Yer Altı Kenti
Roma İmparatorluğu’nun baskılarından kaçan birinci Hristiyanların yerin altına inşa ettikleri en büyük kent burası ve ismini içindeki derin kuyulardan almış. Klostrofobiniz yoksa sekiz katlı bu devasa kenti muhakkak gezmelisiniz.
Güllüdere Vadisi
Çavuşin ve Göreme ortasında yer alan Güllüdere Vadisi, pek çok kilise, manastır ve ömür alanı kalıntılarının bulunduğu bir bölge. Peribacası oluşumlarının en hoşlarını izlenebileceğiz bir trekking parkuru olarak ilgi çekiyor. Yaklaşık 4 km uzunluğunda ve sırf yürüyerek kat edilebilen bir alan. Vadide yer alan Üç Haçlı Kilise ile Ayvalı Kilise hayli çarpıcı tarihi eserler.
Mustafapaşa
Antik periyotlarda ismi Sinasos olan Mustafapaşa Ürgüp’e gelmişken uğranılması gereken kasabaların başında geliyor. Nüfus mübadelesine kadar Hristiyanların ağır olarak yaşadığı kasabada 1924’e kadar 30’a yakın kilise ve şapel ayrıyeten taş işçilikleriyle öne çıkan konaklar inşa etmişler. Aziz George, Aziz Vasilios, Aziz Stefanos Kiliseleri, Konstantin ve Helena Kilisesi ile Aziz Basil Şapeli öne çıkıyor.
Kaymaklı Yer Altı Kenti
Geçmişi MÖ 3 bin yıllarında Hititliler’in kurduğu yerleşimin 20 metreye kadar olan dört katı bugün gezilebiliyor. Ayrıyeten kentte birebir anda 5 bin kişinin yaşadığı kestirim ediliyor. Yer altı kentinin 2500 metrekarelik ziyarete açık alanlarında ahır, kiler, yemekhane, kilise, şaraphane, misyonerler okulu, ahenge ve dinlenme alanları ve mezar odası var. Derinkuyu üzere sekiz katlı olan kentte salonlar, şarap depoları, su mahzenleri, mutfak ve erzak depoları, havalandırma bacaları, su kuyuları, kilise ve dışarıdan gelebilecek tehlikeleri önlemek için kapıyı içten kapatan büyük sürgü taşları yer alıyor.
Güray Seramik Müzesi
Binlerce yıldır Anadolu’da yapılan seramik ve çömlekçiliğin farklı örneklerinin sergilendiği müze bölgenin kültürel birikimini dünyanın dört bir tarafından gelen ziyaretçilere tanıtıyor. Dünyanın birinci ve tek yer altı seramik müzesi olan Güray’da çömlek imalatının her etabını görebilir ve dilerseniz siz de çömlek yapabilirsiniz.
Sarıhan Kervansarayı
Selçuklular tarafından 1249’da inşa edilmiş. İsmini imalinde kullanılan sarı taşlardan alan yapı Ürgüp’e 6 km uzaklıkta yer alıyor. İpek yolu ticareti için kıymetli bir durak olan kervansaray bugüne iyi formda ulaşmayı başarmış. Kervansarayda vakit zaman Mevlevi ayinleri de düzenleniyor.
Hürriyet
