Geçen yıl 98 numaralı formayı giyen Altay, bu dönem 1 numaraya geçince performansını daha da yükseltti. Son iki yılda Eljıf Elmas’ı 16, Muriç’i 20 milyon Euro’ya satan F.Bahçe’de, sıradaki Avrupa yolcusu olarak Altay gösteriliyor. Eksiksiz fiziği, gelişime açık yapısı ve genç yaşıyla dikkat çeken Altay’ı İngiliz ve Fransız grupları takip ediyor.
F.Bahçe’de Emre Belözoğlu-Erol Bulut ikilisinin ortak aklıyla yapılan 14 transferle orijinal bir takım oluşturulurken, Üstün Lig’de geride kalan üç hafta içinde grubun en başarılı ismi olarak Altay Bayındır öne çıktı. Bir kaleci için süper ölçülerdeki fiziği, gelişime açık zihin yapısı ve genç yaşıyla İngiltere ve Fransa kulüplerinin radarında olan 22 yaşındaki Altay, önündeki defans kurgusunun
sağlamlaşmasına paralel olarak, performansını her maç daha da yükseltiyor. Muhteşem Lig’in birinci haftasındaki Çaykur Rizespor maçının 35 ve 42. dakikalarında Boldrin’in iki tane gollük vuruşunu kurtararak 2-1’lik galibiyette büyük hisse sahibi olan genç kaleci, 3. haftada 0-0 berabere kalınan Galatasaray derbisinde de 5 isabetli şutta gole müsaade vermedi.
Gelişiminde Knoop’un katkısı büyük
Geçtiğimiz dönemin ikinci yarısında misyona gelen kaleci antrenörü Marco Knoop’un özel ilgisiyle gelişimini hızlandıran Altay, yeni hocası Michael Kraft’tan da büyük dayanak alıyor. Altay Bayındır’ı olumlu tarafta etkileyen bir başka isim; kendisi üzere 22 yaşında olan ekip arkadaşı Oytun Özdoğan. Yakın iki dost olan iki kaleci, kamplarda tıpkı odada kalıyor ve boş vakitlerini birlikte pahalandırıyor. Altay ve Oytun’un birlikte yapmayı en çok sevdiği aktiflik ise masa tenisi maçları. Bu sporda hayli tezli olan iki kalecinin kendi ortalarında oynadıkları müsabakaları bütün ekip arkadaşları heyecanla takip ediyor.
‘Her türlü yemeği yapabilirim’
Altay Bayındır boş vakitlerinde yüklü olarak kitap okumayı ve sinema izlemeyi tercih ediyor. Son olarak Malcolm Gladwell’in ‘Outliners (Çizginin Dışındakiler)’ isimli kitabını bitirdiğini söyleyen başarılı kaleci, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine çabucak Mümin Sekman’ın ‘Şampiyon Sözleri’ kitabına alıp okumaya başladığını belirtti. Birebir vakitte çok hoş yemek yaptığını söyleyen sarı lacivertli futbolcu, “Yemek kitaplarına bakarak her türlü yemeği yapabilirim. Bu mevzuda kendime güveniyorum. Yemek yapmayı seviyorum. Her yaptığım da beğeniliyor lakin arkadaşlarım en çok tarhana çorbamı seviyor” diye konuşuyor.
‘Naim sinemasını izlerken ağladım’
Aslen Bursalı olan Altay Bayındır, İstanbul’da en çok anne hasreti çektiğini söylüyor. “Annemi çok özlüyorum lakin artık alıştım” diyerek hasretini lisana getiren Fenerbahçe kalecisi, “Başka kentte yaşasak da Allahtan çok uzakta değil. Sık sık İstanbul’a geliyor ve hasret gideriyoruz. Çamaşır yıkama, ütü yapma üzere işler elimden geliyor lakin yorulmasını istemesem de annem bana geldi
ği vakit o işleri de yapıyor” tabirini kullanıyor. Altay, Naim Süleymanoğlu’nun hayatının anlatıldığı ‘Naim’ sinemasından çok etkilendiğini belirterek, “O hakikaten çok diğer bir insanmış. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük atletlerinden. Naim Süleymanoğlu’ndan etkilenmemek mümkün değil. Hayatını anlatan sineması izlerken kendimi tutamadım, ağladım” dedi.
Hürriyet
