Bakan Selçuk’un açıklamalarından notlar;
* (Sosyal muhafaza kalkanı hakkında) Bakanlık olarak temalarımız geniş bir bakanlığımız. Tüm vatandaşlarımızı çalışanları, işsizlerimiz, patronlarımız,kadınlarımız, çocuklarımız, yaşlılarımız hepsini muhafaza kalkanı altına almaya çalışıyoruz. 4 sac ayağı üzerinde. Çalışma hayatındaki düzenlemeler, toplumsal güvenlik, toplumsal hizmetler ve toplumsal yardımlar. Toplumsal manada muhafaza altına alabilmek hedefimiz.
* Salgınla tedbirler aldık. Hem patron hem de çalışanlarımızı müdafaayı hedefledik. Hem etkin, hem de pasif işgücü programları aldık. Kısa çalışma ödeneği bunlardan en önemlisiydi. Ayrıyeten işten çıkarmaları önlemeye çalıştık. En temel nokta kısa çalışma ödeneği oldu. Paralel olarak nakdi fiyat dayanağını fesih kısıtlaması getirdik ki kimse mağdur olmasın.
* (Kısa çalışma ödeneği hakkında) En az taban 1/3’ten fazla azalttığında gelir takviyesi düzeneğidir. İşsizlik sigorta fonuna ödenen primler ver Bu sigorta fonunu kumbara üzere düşünürsek, personel ve patronlarımızın yanında olmaya devam ediyoruz. Geri ödeme yapıyoruz. Gelirlerinin bir kısmını elde etmiş oluyorlar. 2 ay daha uzatıldı.
OLAĞANLAŞMA DAYANAĞINDA SGK PRİMLERİNİ ÖDEYECEĞİZ
* (Pandemi uzarsa…) Pek güçlü işsizlik sigorta fonumuz var. Tez vakitte umarız ki tesiri azalır. Muhakkak bir mühlet devam edebilir tasamız yok. Aralık sonuna kadar daha da uzatabilecek kadar fonumuz var. Hem çalışan hem de patron için gerçekleşen bir düzenek olsa da olağanlaşma ismi altında öbür bir dayanak de veriyoruz. KÇÖ faal olsa da olağanlaşırken personelimizin daha az gelir almasına neden oluyor. Olağanlaşma dayanağı almalarını tavsiye ediyoruz.
* Olağanlaşma dayanağı fiyat takviyesi değil, SGK primlerini ödeyeceğiz. Bakanlık olarak 3 aylık primlerimizi 6 ay öteledik. Yani 40 milyarlık bir öteleme. Kısa çalışmadaki datalarımız 3.5 milyondu birinci başlarda. Olağanlaştıkça patronlarımız geçmeye çalışıyor. Çalışanına full maaş vermek için patronlarımız çaba içinde. Bildirgeler olağanlaşma dayanağı için bu ayın sonuna kadar 26 Eylül’e kadar devam ediyor. Prim takviyesi 1000 lira. Kısa çalışmadan faydalandıkları oranda verilecek. 6 ay ötelediğimizin 3 ayını biz ödemiş olacağız.
10 MİLYON ÜZERİNDE MÜRACAAT GELDİ
* Vatandaşlarımıza toplumsal yardımlarda bulunuyoruz. 6 milyon vatandaşımızı aştı. Salgın devrindeki kriterlerle muhtaçlık kriterlerimiz uymuyor. Ancak bu devirde birçok periyotta birçok vatandaşımız dönemsel gereksinimde. Bu vatandaşlarımıza ulaşmak için bir form oluşturduk. Belirli bir ekip sorular sorduk. 10 milyonun üzerinde müracaat geldi. 10 milyon talebi hem SGK hem de İŞKUR’dan teyit ettik. Beyanın doğruluğunu teyit ettik.
* Kriterleri belirledik. Hanelerin hangilerinin dönemsel muhtaçlık manasında muhtaçlıklarının olup olmadığına karar verdi. Süreç devam ediyor. Her hafta ödemelerimiz yapılıyor. Müracaatları kıymetlendiriyoruz. Toplumsal medyada olan muhtaçlık sahipleri de taranıyor. Asdep sonuçlarını da bu ortada haftaya açıklıyoruz.
* Toplumsal yardımlarda gelen taleplere baktık ki ne dönemsel gereksiniminde olan muhtaçlıkta olmayan vatandaşlarımız da başvurmuş durumdalar. Diğer bir vatandaşımızın toplumsal yardım almasını geciktiren bir süreç. Biz Bize Yeteriz kampanyası çerçevesinde 2 milyar 76 milyon lira yardım toplandı. Aktarıldı. Yüzde 90’ı da dağıtıldı. 170 milyon kaynak kaldı.
* Biz vilayetteki bütün valilerimize ve kaymakamlarımıza marttan beri yalnızca periyodik hisse 2 milyar aktardık. Bütün vatandaşlarımıza konut mesken ulaşabiliyorlar. Vakfın fonundan ödemeler gerçekleştiriliyor.
* Ricada bulunayım. Toplumsal medyadan bize müracaatta bulunuyor vatandaşımız. Biz ulaşmaya çalışıyoruz, DM’den bile dönüş alamıyoruz. Yüzde 50’sinden daha fazlasına ulaşamıyoruz, tek tek bakıyoruz onlara. Evde rastgele bir gelir varsa zati biz toplumsal yardımları ulaştıramıyoruz. Hane gelirinin minimum fiyatın altında olması gerekiyor.
* (Kadına yönelik şiddet hakkında) Hem ülkemizde hem dünyada çok boyutlu sorun. Hem kültürel hem ekonomik birçok art planı var. En kıymetli kırmızı çizgilerimizden bir tanesi. Sıfır toleransla amasız fakatsız devam etmekteyiz. Bizim bunun rastgele bir bakanlığın, kurumun değil, topluca bütün vatandaşlarımızın içinde olduğu bir seferberlikle hareket etmek gerekir. Dönüşüm temelinde. Dünyada da 3 bayandan biri hayatında fizikî ve cinsel şiddete kalmış durumda. Türkiye’de de çabucak hemen birebir.
* Şöyle bir algı yanlış. Türkiye daha makûs durumda demek yanlış. Ülkemizde şiddetin medyaya yansımasını tartışabiliriz. Dünya ortalaması altında bir seyirdeyiz. Milyonda öldürülen bayan sayısı ABD’de 22, Romanya’da 8, Türkiye’de 4’e kadar indi. Türkiye’de bayana yönelik şiddetin öteki ülkelerden fazla olduğunu söylemek yanlış bir bilgi. Sayıları milletlerarası kıyas için belirtiyorum. Kıymetli olan şiddeti sıfıra indirmektir.
* İçişleri Bakanlığı bilgilerini temel alıyoruz. Her bayan cinayeti bizim bayana yönelik şiddetteki bayan cinayeti değildir. Her intihar bayan cinayeti değildir. Her kuşkulu mevt de bayan cinayeti değildir. Kimi internet siteleri intiharları bayan cinayetlerine katıyorlar. Bu hususta dikkatli olmak lazım. Birtakım STK’larımızın yayınladığı siteler var. İçişleri Bakanlığımız tespit ediyor. Biz o dataları temel alıyoruz. Basın mensuplarımıza teklifim İçişleri Bakanlığımızı temel almasıdır.
* Bayan ve çocuğun her durumda müdahiliz. Bize müracaat ulaştığında davaya müdahil oluyoruz. Erkeğin mağdur olduğu durumlarda da dahil oluyoruz. Biz hak temelli müdahil oluyoruz. Şunu söz edeyim neden bayana yönelik şiddet, neden erkek korunmuyor deniyor. Burada mağdur olma tarafının yoğunluğu ile ilgili. Cinayetlerde dünyada yüzde 19 bayanlar öldürülüyor. Cinayete kurban giden bayanların yüzde 82’si yakın tanıdığı insan. Erkeği erkek öldürüyor, çatışma arbedede ölüyor lakin bayanlar hane içindeki tanıdığı erkek tarafından öldürülüyor. Yoksa alışılmış ki bayana da erkeğe de ayrım yapmıyoruz.
* (Hayvanlara yönelik şiddet hakkında) Öfke ile baş etme konusunda çeşitli çalışmalarımız var. Ben buna inanıyorum. Şiddet de bulaşıcı. Bizim daha çok iyi haberler yapmamız gerekiyor. Kültürümüzdeki merhamet hissini yaygınlaştırmamız gerekiyor. Şiddet haberi yayılırsa, o kadar ülkemizde şiddet var oluşuyor. İçişleri Bakanlığı bir tim kurdu. KADES’i de destekliyoruz. ALO 183’de bizim bayanlarımıza rehberlik ettiğimiz sınır. Şiddet anında değil.
* (Netflix hakkında) Çok yanlış bir afişle çocuklarımızı metalaştıran bir afişle Netflix bir dizi yayınını sokacağını tabir etti. Biz de RTÜK’e müracaat yaptık. Hem afiş, hem içeriği okuduğumuzda bizim kültürel kodlarımızla, geleneklerimizle, aile yapımızla uyuşmayan bir içerik içindeydi bu dizi. Biz müracaat yaptıktan sonra, bakanlık yetkililerimiz Netflix’le de görüştü. Bizim için kıymetli olduğunu da tabir ettik.
* RTÜK’te kaldırma kararını Netflix’e iletti. Bunun gerisi gelir mi burada teyakkuzda olmamız lazım. Biz ne kadar bunları engellemeye çalışsak da toplumsal olarak bu arz-talep istikrarında, bu arzı da talebi de oluşturmamamız gerekiyor.
* Bazı yayınlar oluyor, Twitter’da çocuk istismarına yol açanlar oluyor. Vatandaşımız RT’lerek ve like’layarak daha fazla çocuğun görmesine neden oluyorlar. Bize ulaşabilecekleri yerler var. Bize direkt ulaşsınlar. Bunun için de bir Whatsapp çizgisi kurduk, toplumsal medya timlerimiz kuruldu. Twitter’da yaymak yerine bize göndersinler, linki atsınlar biz müdahale etmeye çalışalım.
* (Engelli atamaları hakkında) Biz aracı bakanlığız engelli kotasındaki takımları bildirmelerine dair yazı yazıyoruz. Açıldıktan sonra atamaları yapıyoruz. Sayılar bildirilince atamaları yapacağız.
* 2020 için en değer verdiğimiz husus erişilebilirlik yılıydı. Amacımız buydu. Bu sene salgınla yandaki çalışmalar sekteye uğradı. Salgın tesirleri azaldıkça daha aktif sürdüreceğiz. 3 Aralık’ta bir çalışma başlattık. Teşvik etmeye çalışıyoruz. Ödül verdik, mükafatları vermeye devam edeceğiz.
* (Giresun sel hakkında ve afetler hakkında) Maalesef son sene birçok afet yaşadık. Rabbim afetler yaşatmasın. Oraya bir kaynak aktarmaya çalışıyoruz. Daha az afetten etkilenmek ismine. 75 milyon liralık kaynak aktardık. Vilayette rastgele bir durumda toplum faydasına çalışma programımızı da aktivite ediyoruz. O manada da 75 milyon TL aktardık. Afet bölgelerine 150 milyon aktardık.
* Muhtaçlığı olanlar Vali ve Kaymakamlarımız tespit ediyor. Lojistik bir takviye gerekirse de kaynak aktarıyoruz. Psikososyal dayanak takımlarımız de yaraları sarmaya devam ediyor. ASTEP bizim alandaki en kıymetli işçilerimizden biri. Huzur meskenlerinde çalışanlarımız, toplumsal hizmet çalışanlarımız nasıl özveriyle çalıştığını anlatmak mümkün değil. Temizlik-maske-mesafeye dikkat etmeliyiz. Kriterleri sağlayanlara dayanak ödeniyor. Maksimum 2 hafta içinde dönüş yapılıyor.
* (Reçete-raporlar uzatılması hakkında) Raporların güncellenmesi gerekiyor. Lakin sıhhat sistemini yormamak ve engellilerimiz yormamak ismine bir sonraki adıma kadar devam edecek.
* (Geri ödeme ilaçları) Geri ödeme listesine alma düzeneğimiz komite tarafından yapılıyor. Geri ödeme kapsamı manasında dünyadaki sayılı ülkelerdeniz. 8700 ilacımız geri ödeme listesinde. Bu sayı biz iktidara geldiğimizde 4000’ler civarındaydı. Biz hiçbir vakit maliyet hesabı yapmadık. Bize maliyeti 50 milyara yaklaşmış durumda. İlacın gerçek kullanımı çok değerli. Aşikâr düzenlemeler yapmayı hedefliyoruz.
* (Çocuk kitapları hakkında) Biz sistem çalışmalarına başladık. Çocuklarımızı korumak istiyoruz. Lakin sansür üzere algı oluşturmak istemiyoruz. Çocuğu istismar edecek hiçbir yayına müsaade veremeyiz. Bize gelen tüm müracaatları kıymetlendiriyoruz. Bu çalışmalar için muzır müdahale programı düzenledik. Açıklayacağız. Yalnızca kitaplarda değil, dijital kaynaklarda toplumsal medyada oluyor. Dijital devir farklı devir. Çocuklara dair içeriği az paylaşmak lazım. Bu çok kıymetli.
Hürriyet
