◊ İşletmeciliğe Galata Kulesi ile başlıyorsunuz… Avantajlı bir başlangıç mı dezavantajlı bir başlangıç mı?
– Avantajlı bir başlangıç doğal, tam bir hayat okuluydu.
◊ Ticari hayatta: Mantık mı içgüdü mü?
– Mantıklıyımdır aslında. Fakat içgüdülerime çok güvenirim. Şimdiye kadar da beni çok çok az yanılttılar. O yüzden içgüdü.
◊ Bir şeyi gece planlamak mı sabah planlamak mı?
– Güne iyi başlayabilmek için geceden planlamak.
◊Açtığınız yerlerden hangisi daha avangarttı: Sortie mi Supper Club mı?
– Sortie dünyaya tanıtabildiğimiz bir marka. Ancak Supper Club gösterileriyle, dekoruyla, oturma sistemiyle falan tam bir avangarttı.
◊ Kuruçeşme’nin 20 yıl evvelki canlılığını düşündüğünüzde… Hüzün mü umut mu?
– Biraz hüzün… Ancak sakın unutma hayat, umudun olmadığı yerde biter.
◊ Kentin en iyi restoranlarına, aşçılarına sahipsiniz fakat yıllarca her öğlen, annenizin işyerinize gönderdiği yemekleri yediniz. Annenizin eli mi daha lezzetli sizinki mi?
– Ben de yemek yapmaya düşkünümdür lakin açık orta annemin. Onun yanında lakin çırak olurum.
◊ Bugün aldığınız kararlarda… Anneniz mi babanız mı daha tesirlidir?
– Babam çok karışmayı sevmezdi, o yüzden annem. Dominant bayandı. İşyerlerime geldiğinde beş dakikada röntgenini çekerdi. Kim nedir, ne değildir, yemekler… Ne yapmamız gerektiğini münasebetleriyle söylerdi. Onu çok özlüyorum.
◊ Her ikisininde yorumculuk ve müelliflik yapıyorsunuz: Spor mu gastronomi mi?
– Çok güç soru. Gastronomi mesleğim, ekmek param ve tutkum. Spor da nasıl diyeyim, benim farklı bir dünyam üzere.
◊ Dive master lisanslı dalgıçsınız, sualtı fotoğraf ve görüntüleri çekiyorsunuz. Belgeseliniz var. Her yıl kesinlikle gittiğiniz Maldivler. Tatil mi kaçış mı?
– Buna şöyle diyeyim: Maldivler hem huzurum hem de kaçışım.
◊ Pekala hayatınız belgesel olsa kim çekerdi: Kaptan Cousteau mu Anthony Bourdain mi?
– Anthony çeksin ya… Yurtdışındaki gastronomi yaşantımı, şeklimi daima çok benzetirler.
◊ Sofrada hangisine tahammül daha zordur: Obura mı gevezeye mi?
– Obura.
◊ Gurmelerden: Vedat Milor mu Mehmet Yaşin mi?
– Mehmet… (Gülüyor) O denli bir yemek yiyişi var ki canınızın çekmemesi mümkün değil. Yan masada olsanız onun masasına geçmek istiyorsunuz. Ayrıyeten bence tam halk adamı, anlaşılır bir anlatımı var.
◊ Birinden vazgeçmek zorunda kalsaydınız: Kırmızı et mi deniz mahsulleri mi?
– Katiyen kırmızı et.
◊ Gece hayatında hangisi daha iyi sonuç verir: Göz kırpmak mı göz kaçırmak mı?
– O çok net: Göz kaçırmak.
◊ Sizce hangisi daha avantajlı: Varlıklı ve nahoş doğmak mı, yoksul ve hoş doğmak mı?
– Yoksul ve hoş olmak.
◊ Hatır için çiğ tavuk: Yenir mi yenmez mi?
– Yenir, yenir alışılmış lakin yalnızca suşiyse (Gülüyor).
HAYAT BİLGİSİ….
Ortada hürmet kalmamışsa: Kayıtsızlık
◊ Hangisi daha makûs senaryo: Kimselere âşık olmamak mı her aşkınızın makus bitmesi mi?
– Olağan ki kimselere âşık olamamak.
◊ Aşkın aykırısı: Nefret mi kayıtsızlık mı?
– Aşkın aksisi hürmet. Şayet o da kalmamışsa… Kayıtsızlık.
◊ Beyaz palavra ne vakit beğenilen görülebilir: Sevdiğimiz vakit mı sevildiğiniz vakit mı?
– Sevdiğim vakit.
◊ Hangisini tercih edersiniz: Tek başına ağlamak mı, birinin omuzunda ağlamak mı?
– Tek… Tek başıma.
◊ Affetmek mi unutmak mı?
– Affetmek… Yalnızca insanı insan yapan hislerin başında gelmez, ruhunuza da iyi gelir.
KÜÇÜK KEYİFLER…
İstanbul en hoş Anadolu Yakası’ndan seyredilir
◊ İstanbul’un kokuları mı sesleri mi?
– Sesleri… Bilhassa deniz ve martı sesleri.
◊ Anadolu Yakası mı Avrupa Yakası mı?
– Avrupa Yakası. O yüzden Avrupa Yakası’nda oturuyorum.
◊ Pekala hangisinin görüntüsü daha hoş: Boğazın Anadolu Yakası’nın mı Avrupa Yakası’nın mı?
– Orada iş değişir. Görüntü denince Anadolu’dan Avrupa Yakası daha hoş seyredilir.
Ulvi bir manzara. Bilhassa yaz akşamları.
◊ Yılın hangi periyodu sizin vakitleriniz: İlkbahar-yaz mı sonbahar-kış mı?
– Soruya tam karşılık vermem gerekirse ilkbahar-yaz. Lakin ben sonbahar-yazı tercih ederim.
◊ Deniz-kum-güneş mi orman-ağaç-temiz hava mı?
– Tartışmasız deniz-kum-güneş. Deniz benim vazgeçilmezim.
◊ Bodrum mu Çeşme mi?
– Bodrum. Yılların aşkı bizimkisi. 19 yıldır dolunayı Maça Kızı’ndan doğuruyorum.
Türkbükü’nü kucaklar üzere doğmaya başlar, karşı dağların ortasından… Off, haydi yaz gelsin.
◊ En iyi tekne kiminkidir: Kendinizinki mi arkadaşınızınki mi?
– En iyi tekne arkadaşımınkidir! (Gülüyor)
◊ Gündoğumu mu günbatımı mı?
– Günbatımı.
◊ Hangi üçlü sizinki: Rakı-balık-Ayvalık mı kebap-şalgam-Adana mı?
– Rakı-balık-Ayvalık.
◊ Biraz yoldan çıkmak istediniz: Mantı mı iskender mi?
– İskender.
◊ Ayaklarınıza kara sular inmiş:
Âlâ bir roman mı iyi bir sinema mi?
– Güzel bir roman.
◊ Konuttaki halinizi hangi üçlü daha iyi tanımlar: Telefon-YouTube-sosyal medya mı pijama-terlik-televizyon mu?
– Telefon-YouTube-sosyal medya.
GÜNDELİK HALLER…
Köpeğe bile berbat yemek vermeye kıyamam
◊ Asla hatırlamadığınız biri size samimi davranıyor… Yekten hatırlamadığınızı mı söylersiniz dolambaçlı sorularla kim olduğunu mu anlamaya çalışırsınız?
– Dolambaçlı sorularla kim olduğunu anlamaya çalışırım.
◊ Mangal partisinde köfteleri beğenmediniz… Tabakta bırakmak mı çaktırmadan köpeğe vermek mi?
– Köpeğe bile berbat yemek vermeye kıyamam. Yok, veremem.
◊ Meskeninize yatılı bir konuk geldi, horlamasından uyunmuyor: Uyandırır mısınız uykusuz mu kalırsınız?
– Bireye nazaran değişir bu. Ben uykusuz kalmayı tercih ederim.
◊ Uçakta/otobüste habire omzunuzda uyuyan bir teyze var ince ince ittirir misiniz hostese mi şikâyet edersiniz?
– Teyzeyi hiç huzursuz etmem. Yazık, demek ki çok yorgun, kalsın o denli. Ben rahatsız olurum, ona dokunmam.
HİÇ DÜŞÜNMEDEN SÜRATLİ HIZLI…
◊ Hangisine daha çok gülersiniz: Cem Yılmaz mı Cet Demirer mi?
– Cet.
◊ Nazım Hikmet mi Orhan Veli mi?
– Nâzım.
◊ Twitter mı Instagram mı?
– Twitter.
◊ Cem Karaca mı Barış Manço mu?
– Barış.
◊ Tavla mı satranç mı?
– Satranç.
◊ Yeşilçam’dan: Türkan Şoray mı Filiz Akın mı?
– Filiz Akın.
◊ Tarık Akan mı Kadir İnanır mı?
– Tarık.
◊ Kedi mi köpek mi?
– Köpek.
◊ İkisi de başvursa hangisini barmaid olarak işe alırdınız: Marilyn Monroe mu Brigitte Bardot mu?
– Brigitte!
Hürriyet
