TBMM Çocuk Hakları Alt Komitesi, çalışma hayatında çocuk işçilikle gelen hak kayıplarına ağırlaştı. Avrupa Birliği ile ortaklaşa METİP programını yürüten Çalışma Genel Müdürü Nurcan Lider ile uzmanlar, Meclis’te detaylı bir sunum yaptı. Genel Müdür Önder’in değerlendirmesi şöyle: “İş Kanunumuzda 15 yaşın üstündeki çocuklar eğitimlerine, sıhhatlerine ziyan vermeyen
hafif işlerde, muhakkak saatler ortasında çalıştırılabiliyor. Bu Anayasamızda da garanti altına alınmış. 14-15 yaş ortasındaki çocukların da tekrar çok kısıtlı, hafif işlerde eğitimlerine ziyan vermeyecek formda yasal olarak çalışmaları mümkün. Kültür sanat işlerinde de muhakkak kaidelerde çocuklarımız çalışabiliyorlar tüm dünyada olduğu üzere.” Geçen yılki sayılara nazaran çocuk işçiliğinin Türkiye’de yüzde 4.4 olarak ölçüldüğüne dikkat çeken Başkan, “Bunun tamamı yasadışı personellik değil. Çocuklarımızın yüzde 30.8’i tarım, yüzde 23.7’si hizmet, yüzde 45.5’i de sanayi bölümünde çalışıyor. Bu çocukların yüzde 70.6’sı erkek, yüzde 29.4’ü ise kız. Neredeyse yüzde 75’i yasal çalışma yaşları ortasında. 2019’da toplam çalışan çocuk sayımız 720 bin. Kanuna nazaran çalıştırılmaması gereken çocuklarımız, yani sıfırlamak istediğimiz 146 bin.
AYRIM YAPILMIYOR
Bütün toplumsal taraflar, meslek odaları, bütün konfederasyonlar ve ILO Türkiye Ofisiyle çocuk işçiliğiyle gayret ortak deklarasyonunu imzaladık. Bu, bu kadar toplumsal tarafın ve bu kadar kamu kurumunun bir ortaya geldiği birinci deklarasyon olarak da düşünülebilir. 81 vilayette çocuk personelliği gayret üniteleri kurduk. 2023’e kadar çocuk işçiliğinin en berbat biçimlerinin büsbütün ortadan kaldırılması hedefleniyor. Biz Suriyeli-Türk mutlaka ayırmıyoruz. Değerli olan onun çocuk olması ve çalışmaması gerektiği. Onun dışında rastgele bir ayrımımız yok” dedi.
ÜNİFORMALI BAYAN
Bilhassa Ordu vilayetinde çok hoş örneklerini gördüklerini söyleyen Başkan, “Bazı valilerimiz bayan jandarmalarımızı ve polislerimizi yönlendiriyorlar asayiş hususlarına. Bu da bilhassa kız çocukları açısından çok hoş rol modelleri oluyor. Sorduğumuz vakit kızlar, ‘Asker olmak istiyoruz, polis olmak istiyoruz’ diyor. Kimi valilerimiz hakikaten çocuğa dokunan hoş faaliyetlerde bulunuyorlar” diye konuştu.
MECLİS ENDÜSTRİDE KONTROLE ÇIKIYOR
Salgın nedeniyle çalışma programını değiştiren milletvekilleri, alanda anlık kontroller yapmayı kararlaştırdı. Çocuk Hakları Komitesi Lideri Radiye Sezer Katırcıoğlu, şunları söyledi: “Spontane sokağa çıkıp yürüyerek sokakta çalışan çocuk var mı tespit edeceğiz. Tahminen bir sanayi bölgesine gideceğiz tekrar habersiz. Yani planlı ve plansız, anlık çalışmalarla güçlü bir inisiyatif ortaya koymaya uğraş ediyoruz. Çocuk Muhafaza Kanunu ve mevzuatının çocuk lisanıyla özetlenmesini çok önemsiyoruz. Mevzuat, çocukların görüş seviyesine indirilecek bir lisanla yazılıyor. UNICEF akademisyenleri, hukukçuları belirledi, toplumsal psikologlar var. Çocuk lisanına çevirdiler, UNICEF artık görsellerini hazırlıyor. Çocuklarımız bir çizgi sinema izler üzere haklarını özümseyecekler” dedi.
‘İŞPORTACILIKTAN GELDİM’
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da “Ben de bir çocuk personeldim; işportacılıktan geldim ben. Güçlü olan aile çocukları çalışmıyordu ki, ben zorunluluktan çalıştım; yaşamak için, tutunabilmek için… Onun için yapmamız gereken öncelikli bölgeler ortasındaki eşitsizliği bir an evvel kaldırmaktır” sözlerini kullandı.
Hürriyet
