RSF’nin başsavcılığa sunduğu 500 sayfalık Almanca evrakta, baskı uygulanan 35 Suudi gazeteciye de yer verildiği belirtildi. Bu gazetecilerden birinin 2 Ekim 2018’de İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürülen Kaşıkçı olduğu aktarılırken, 33’ünün de hala keyfi olarak cezaevinde tutulduğu tabir edildi. RSF, bu bireylere ülke idaresinin siyasi münasebetlerle sistematik ve yaygın akınlar uyguladığını, bu sebeple de ismi geçen 5 şüphelinin insanlığa karşı cürüm işlemekle suçlanması gerektiğini savundu.
KONGRE’DE TEŞEBBÜS
Öte yandan ABD Temsilciler Meclisi üyesi üç Demokrat partili vekil, Kaşıkçı cinayetinin sorumlusu olduğu gerekçesiyle Veliaht Prens’e yaptırım uygulanmasını öngören bir tasarı sundu. Ulusal İstihbarat Yöneticiliği (DNI) geçen cuma, Kaşıkçı cinayeti onayının Prens’ten geldiğini belirtmiş, fakat yaptırım kararı çıkmamıştı.
Hürriyet