“Türkiye’de oynamayı er ya da geç düşünebilirim. İstanbul’da bir kulüple anlaşırsam benim için hoş bir hayat deneyimi olur. O nedenle Türkiye’de oynamayı ihtimal dışı görmüyorum. Bir mühlet İstanbul’da yaşamayı çok isterim.”
Alman Ulusal Takımı’nın ve Paris Saint Germain’in yıldız futbolcusu Julian draxler mesleğinin bir devrinde İstanbul’da forma giymek istediğini açıkladı. Almanya’nın bugün A Ulusal Takımımız’ı konuk edeceği özel maç öncesi draxler, Hürriyet’e özel açıklamalarda bulundu. Tele röportajda Türkçe selamlaştıktan sonra “Söyleşimize Türkçe mi, Almanca mı devam edelim?” sorusunu yönelttiğimiz 27 yaşındaki futbolcu gülerek şu cevabı verdi: “Türkçem o kadar iyi değil. Futbolcu olarak insan idman yaparken latife yollu da olsa elbette daha çok küfürlü sözler öğreniyor. (Gülüyor). Bunun yanında ‘merhaba’, ‘nasılsın’ üzere şeyler de alışılmış. Lakin sizinle Türkçe konuşabilmekten hakikaten çok uzağım.”
‘Türkiye’ye karşı birinci maçım’
Türkiye ile karşılaşacakları için çok sevinçli olduğunu söz eden draxler, “Köln’de çok Türk taraftar var. Türk ve Alman taraftarların barış içinde stadyumda buluşması ve maçı izleyebilmesi, iki kültürün müsabakası çok hoş olur” diye konuştu. Alman yıldız, maçtan beklentisini ise şöyle anlattı: “Bu bir hazırlık maçı. Ancak iki ekip da kazanma çabası verecek, puan kelam konusu olmasa bile. Bu birebir vakitte bir ulusal maç ve ulusal müsabakalar her vakit heyecanlı ve hoş. O nedenle maç için çok sevinçliyim. Bu benim Türkiye’yle birinci maçım. Şimdiye kadar Türkiye’ye karşı hiç oynamamıştım. İstanbul’da Galatasaray’a karşı oynadım. Lakin ulusal kadroyla birinci maç.”
‘3 Büyük’ü tutan çok arkadaşım var’
Alman Ulusal Takımı’nın teknik yöneticisi Joachim löw’ün kadro değiştirmesi teklifinde bulunmasına rağmen Fransız takımında kalan ve bu dönem çıktığı 5 maçta 2 gol atan Julian draxler, “Türkiye’de oynamayı düşünüyor musunuz?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Er yahut geç bunu düşünebilirim. Zira Türklerin biçimini çok seviyorum. Üç büyük Türk kulübünün taraftarı olan çok arkadaşım var. Bunu bir opsiyon olarak açık tutuyorum. Bu artık mi olur, elbette bilemem. Lakin uzun vadede, İstanbul’da bir kulüple konuşulursa, bir Türk kulübüyle anlaşıp orada oynarsam benim için hoş bir hayat deneyimi olur. O nedenle Türkiye’yi ihtimal dışı görmüyorum. Bir mühlet İstanbul’da yaşamayı çok isterim.”
‘G’KIRCHEN FUTBOL ÇILGINI BİR YER’
“Gelsenkirchen’de futbol her şey. O nedenle futbol alanından ulusal kadroya kadar yükselmeyi başaran çok yetenek var. Şu sıralar Premier Lig’de oynayan Mesut Özil örneğin…”
“Gelsenkırchen’den neden çok futbolcu çıkıyor? Havasından mı, suyundan mı?” sorusuna Julian draxler gülerek şu cevabı verdi: “Suyundan değil elbette. Ancak iyi bir soru. Gelsenkirchen’de futbol her şey. Her genç, ‘Futbolcu olacağım’ hayaliyle büyüyor. Futbol daha sokakta başlıyor. Yalnızca Almanlar ile oynamıyorsunuz. Göçmen kökenli çok çocuk ve gençlerle birlikte oynuyorsunuz. Daha çok da Türkler ile… Gelsenkirchen futbol çılgını bir yer. O nedenle futbol alanından ulusal gruba kadar yükselmeyi başaran çok yetenek var. Mesut Özil örneğin. Premier Lig’de Arsenal’da forma giyiyor. Onunla 2014 Dünya Kupası’nda oynadık.
‘TÜRK KÜLTÜRÜNÜ SEVDiM’
JulIan Draxler, Türk kültürüyle nasıl tanıştığını şöyle anlattı: “Daha okuldayken bile çok Türk arkadaşım oldu. Ruhr bölgesinde, bilhassa Gelsenkirchen’de çok Türk göçmen yaşıyor. Birçoklarıyla çok iyi münasebetlerim oldu. Türk kültürünü daima sevdim. Arkadaşlar sık sık meskene
yemeğe davet ettiler. Doğum günlerinde, bayramlarda, aile ortasında kutlamalarda… Türk mutfağına hayran oldum. Büyük bir iştahla yedim ve kendimi onların ortasında daima iyi hissettim. · ÇOK samimi söyleyim, Türk etrafıyla yalnızca olumlu ve çok candan deneyimlerim oldu.
Lukas Podolski ya da Mario Gomez’le de konuştuğumda, Türkiye üzerine yalnızca hoş şeyler anlatıyorlar. İnsanların çok içten olduklarını, candan karşılandıklarını söylüyorlar. Ben de Türkiye’de bulundum lakin yalnızca maç için. Türkleri Almanya’dan bu türlü tanıyorum.”
‘KAAN AYHAN’LA KUAFÖRÜMÜZ AYNI’
Mesut’la bugün de bağlarımız çok iyi. Yıllar içinde çok iyi arkadaş olduk. Kaan ayhan’ı orta sıra görüyorum. Essen’de kuaföre gidince, bazen ona da rastlıyorum. O da birebir kuaföre gidiyor. Kaan artık İtalya’da oynuyor. Ortada bir görüşüyoruz. Instagram üzerinden de bağımız var elbette.”
‘EMRE CAN VE iLKAY’LA TÜRKÇE ŞAKALAŞIYORUZ’
Alman Ulusal Takımı’nda Emre Can ve İlkay Gündoğan’la Türkçe latifeler yaptıklarını anlatan Julian Draxler, şöyle dedi: “Takımda bazen Türkçe latifeler yapıyoruz. Lakin doğal tipik bir Alman genci olarak benim birkaç Türkçe söz konuşmam, çok komik oluyor. Onların ikisiyle de nitekim iyi anlaşıyorum. Emre Can’la birlikte Konfederasyon Kupası’nı kazandık ve onunla birlikte tatile gittik. O da benim en iyi arkadaşlarımdan biri. Mesut’un ise Almanya için oynamaması büyük bir kayıp. O hakikaten büyük bir futbolcu.”
EN iYi ARKADAŞIM TÜRK
“Türk zihniyetiyle çok iyi anlaşıyorum. Benim en iyi arkadaşlarımdan biri Türk. Beni Paris’te sistemli ziyaret ediyor. Ben memlekete gittiğimde birlikte tanıdık yerleri dolaşıyoruz. Elbette birlikte döner yemeye de gidiyoruz.”
Hürriyet
