Doğu Anadolu Bölgesi’nin 900 rakımda, yüksek dağların ortasında bir ovadan oluşan Iğdır, iklimiyle bölgenin en sıcak kenti. Türkiye’nin kayısı üretim alanı olmasının yanında ziraî üretimiyle dikkati çeken Iğdır’da sonbahar bir diğer hoş yaşanıyor. Mayıs ayında açmaya başlayan ağaçlar, Kasım ayı ile birlikte sarararak dökülen yapraklar kente farklı bir hoşluk katıyor. Kayısı bahçelerinin sonbaharın gelmesi ile birlikte yapraklarını dökmesi ile oluşturduğu renk cümbüşü adeta insanı büyülüyor. Dronla görüntülenen kayısı bahçeleri sarı, kahverengi ve yeşilin farklı tonlarının bir ortaya gelmesi ile bir ressamın fırçasından çıkmış tabloları andırıyor. Tepesi karlı kaplı Ağrı dağıyla birlikte beyaza bürünen Alagöz dağları da kentin kartpostallık görünümüne daha da hoşluk katıyor.
Iğdır’da yaz aylarında sarı altın olarak bilinen ayrıyeten değerli bir ekonomik geliri oluşturan ve sonbaharda da sararan yaprakları ile farklı bir hoşluğa bürünün kayısı bahçeleri başta tabiat tutkunları olmak üzere fotoğrafçıların da ilgi odağı olmuş durumda. Her yıl olduğu üzere bu yılda ekim, kasım aylarında birebir iklim şartlarının yaşandığı Iğdır’da birebir kartpostallık imajlar, bahçelerde kendini gösteriyor. Güz devrinde yaşanan yaprak dökümünü görmek mümkün. Tabiat severler sonbaharın hoşluğunu görmek ve yaşamak için Melekli kasabasında bulunan İrem bağlarına akın ediyor.
Vatandaşlar, “Sonbahar Iğdır’a bu yıl geç geldi Aslında her mevsimin kendine mahsus hoşlukları var. Meğer sonbaharın da kendine mahsus pek çok hoşluğu var. Tabiatın kışa hazırlanışını gözlemlemek farklı bir zevk. Ağaçlar yapraklarını döküyor. Yapraklar sararmış hoş görüntü Iğdır da sonbahar mevsimi de ayır bir güzelliktir” dedi.
Hürriyet