Bir yıldır tüm dünyada insanların hayatını kâbusa çeviren koronavirüste en büyük silahımız aşılar dünya çapında uygulanmaya başladı ve sıkı aşılama kampanyalarının tesiri yavaş yavaş kendini gösteriyor.
Öte yandan Kovid-19’a yakalanmamak için elimizdeki en büyük koz hâlâ maske-mesafe ve hijyen üçlüsü olmaya devam edecek üzere görünüyor. Bu kurallarla ilgili en kıymetli püf noktalarından biriyse ellerimizi yüzümüze, ağzımıza ve hatta gözlerimize değdirme alışkanlığından kurtulmak.
Çünkü Kovid-19 teneffüs yoluyla bulaşsa da burnumuzdan ve gözlerimizden içeri girip bizi hasta edebiliyor. Bunun içinse ellerimizi dezenfekte etmeden yüzümüze ve gözlerimize dokunmak maalesef yetiyor.
Hindistan’da yapılan yeni bir araştırma ise çarpıcı bir sonucu ortaya koydu. Araştırma gözlük kullanımı ve koronavirüs ortasındaki ilişkiyi incelediklerinde gözlük kullanan şahısların virüs bulaşma mümkünlüğünün kullanmayanlara nazaran üç kat daha düşük olduğunu ortaya çıkardı.
Araştırma Hindistan’ın kuzeyinde 223 erkek ve 81 bayandan oluşan 304 şahısla yürütüldü. 10 ila 80 yaş aralığındaki bu şahısların hepsi Kovid-19 belirtileri taşırken, bilim insanları çarpıcı bir ortalamayla karşılaştı.
Araştırmaya katılan şahısların saatte 23 kere yüzlerine ve 3 kere de gözlerine dokundukları ortaya çıktı.
Gözlük kullanan bireylerde ise bu oran dikkat cazibeli bir biçimde azalıyor. Üstelik gözlük kullanımı ne kadar uzun periyodik olursa oran o kadar azalmaya devam ediyor.
Uzun yıllar boyunca ve daima olarak gözlük kullanan bireylerin kullanmayanlara oranla yüzlerine ve gözlerine dokunma oranları hayli düşük.
Bilim insanları bunun Kovid-19’a yakalanmaktan kurtulmak için büyük bir baht olduğunu ve gözlük kullanımının bireyleri koronavirüsten üç kat daha fazla koruduğunu açıkladı.
Bunun sebebinin ise gözlüklerimizin hem bir muhafaza kalkanı oluşturması hem de yüzümüze ve bilhassa de gözlerimize dokunmamızı engelleyen bir alışkanlık yaratması olduğunun altı çiziliyor.
Hürriyet
