Ülkenin kuzeydoğusunda Mart 2011’de meydana gelen depremin 10. yıl dönümü öncesinde Koizumi ile Kan, Dış Muhabirler Kulübünde (FCCJ) düzenledikleri basın toplantısında, nükleer gücün tehlikelerine dikkati çekti.
Japonya’nın Tohoku zelzelesi ve Fukuşima nükleer santralinde meydana gelen sızıntıdan ders çıkarması gerektiğini kaydeden eski başbakanlar, nükleer güçten vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
Kan, Japonya Başbakanı Suga Yoşihide’nin “2050’ye kadar net 0 karbon hedefi” siyasetini eleştirerek, bunun, 2011 sonrası işletilmesi askıya alınan ülke geneli nükleer reaktörlerin yeniden başlatılmasının “bahanesi” olacağını savundu.
Yenilenebilir güce geçişin önünde en büyük pürüzün yapısal olduğunu kaydeden Kan, şirketler, hükümete bağlı ajanslar ile akademisyenlerin Japonya’yı “nükleer güç köyü yapma” gayelerinin bu mahzurun temelinde yattığını söyledi.
Kan, “Yeni tesislerin değerli olduğunu ve nükleer atığın düzgünce tahliye edilemeyeceğinin farkındalar. Fakat halihazırda yolun bu şekilde sürdürülmesini isteyen üçüncü taraflar var.” dedi.
Koizumi, “Japonya, güneş gücü, hidrogüç ve rüzgar gücü gibi oldukça fazla doğal kaynağa sahip. Neden daha değerli ve daha az inançlı bir şeyi kullanmalıyız ki?” sorusunu yöneltti.
Koizumi iktidardaki Liberal Demokrat Partiden 2001-2006’da 3 periyot, Kan ise 2010-2011 ortasında devrin Demokrat Partiden başbakanlık yapmıştı.
Hürriyet