Bina, 1957’de Sidney’e bir opera binası yapmak için düzenlenen müsabakayı kazanan Danimarkalı mimar Joern Utzon tarafından tasarlanmış. Utzon, binanın dizaynında kuşların kanatları, bulutların hali ve formları, deniz kabukları, ceviz ve palmiye ağaçları, yatların yelkenleri ile kısmen de Meksika’daki Maya ve Aztek tapınaklarından ilham almış. 2007’de UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’ne eklenen Sidney Opera Binası’nda her yıl 3.000 şov, yılda 2 milyon izleyiciye ulaşıyor. 10.000 personel tarafından inşa edilen ve 20 Ekim 1973’te Kraliçe II Elizabeth tarafından açılan Sydney Opera Binası, Avustralya’nın dünyaca tanınan sembol yapısı olmakla birlikte ülkenin yaratıcı ve teknik başarısı olarak da kabul ediliyor. Mimarisi ekspresyonist usulde olan Opera Binası’nın çağdaş yenilikçi formu, yeni materyallerin kullanımına imkan sağladı.
Topaz cam ise, Fransa’dan, Boussois-Souchon-Neuvesel tarafından Opera Binası’na armağan edildi. İnşasına 1959’da başlanan ve resmi olarak 1973’te açılan yapının 7 milyon Dolara mal olması beklenirken, varsayım edildiğinden 14 kat daha fazla olan 102 milyon Avustralya Dolarına mal oldu. Opera Binası’nın en yüksek ucu, yerden 67 m yüksekliğe ulaşıyor, bu da 22 katlı bina yüksekliği demek. İnşasında 350 km çelik kablo kullanılan yapıdaki bu uzunluk ise Sydney’den Kanbera’ya ulaşmak için kâfi.
Uzunluğu 183 m, genişliği 118 m olan ve 5.798 hektarlık alanı kaplayan bina, 8 büyük uçak ve 747 otomobilin park edebileceği genişlikte. Opera Binası’nın yelkenleri Fransa’da, bedeli 100.000 Dolar olan özel vinçlerle yapıldı. Yelken görünümlü ‘kabuk’ çatılar ise İsveç’te bulunan dünyanın en iyi seramik fabrikalarından biri olan Höganas’ın ürettiği özel beyaz seramiklerle kaplandı. Opera Binası’nın 10 yılda yapılan, 10.154 borulu Büyük Org’u ise dünyanın en büyük mekanik orgu olma özelliğine sahip.
Hürriyet