Fransa ve Avusturya’daki terör akınlarını ve bu bağlamda alınabilecek tedbirleri masaya yatırmak üzere videokonferans aracılığıyla bir ortaya gelen Avrupa Birliği içişleri bakanları ortak bir bildiri yayımladı. Terör hücumlarının Avrupa’da yaşayan 25 milyon Müslüman’ı ve göçmenleri bir kere daha gaye tahtasına oturttuğu bir ortamda yapılan toplantıda bilhassa Avusturya ve Fransa’nın çok talepleri karşılıksız kaldı.
ÇOK TALEPLERE FREN
AB bakanları, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un son periyottaki telaffuzlarının tersine, İslam’ı ve göçmenleri terörle ilişkilendiren bir yaklaşımdan itinayla kaçındılar. Bakanların halinin şekillenmesinde koronavirüs salgınıyla uğraşta büyük umut yaratan aşının iki Türk kökenli Alman bilim insanı Hasret Türeci ve Uğur Şahin tarafından bulunmuş olması da tesirli oldu.
Çok sağın ve puan kaybetmemek emeliyle merkezdeki kimi siyasetçilerin terörle göçmenler ortasında direkt temas kurma uğraşlarını ağırlaştırdığı, İslam’ın da konsept dışı kullanılarak terörün kaynağı üzere gösterilmeye çalışıldığı bir devirde yapılan toplantıdan çıkacak bildiri konusunda ağır tartışma yaşandı. Aşının, iki göçmen ailenin alanlarında çok başarılı ve bulundukları ülkeye pek iyi entegre olmuş çocukları tarafından bulunduğu haberi tartışmalara taraf veren ögeler ortasında yer aldı.
TASLAK EVRAK YUMUŞATILDI
Bir diplomatik kaynağın, “Türk kökenli Alman bir çiftin koronavirüse karşı aşı yarışında öne çıktığı bir sırada İslam’ı maksada koymak AB bakanlarını çetrefilli hususları çok kolaylaştırma suçlamasıyla karşı karşıya bırakırdı” halindeki tabirleri toplantıdaki genel yaklaşımı da özetler nitelikte. Fransa ve Avusturya’nın talepleri doğrultusunda hazırlanan birinci taslak evrakla üzerinde uzlaşılan ortak açıklama ortasında hayli net bir telaffuz farkı var. Terörün göç hususuyla direkt ilişkilendirilmesi, radikalizmle çabada İslam’ın odağa yerleştirilmesi ve entegre olmayan göçmenlerin cezalandırılması bildiride yer bulmadı. Çok taleplerin frenlenmesinde AB Komisyonu’nun yanı sıra İspanya, İtalya ve Hollanda’nın başı çektiği birtakım ülkeler tesirli oldu.
ENTEGRASYONA ÖRNEK GÖSTERİLEN ÇİFT
Uğur Şahin (55) ve eşi Hasret Türeci’nin (53) koronavirüs aşısı, tam da Avrupa’da radikal ögelerin düzenlediği terör hücumları sonrasında göç ve İslam’ı yine tartıştığı bir devirde geldi. Göç ve İslam’ı amaç alanlara karşı Avrupa’ya muvaffakiyetle entegre olmuş şahısların de bulunduğunu savunanlar iki Türk bilim insanını örnek olarak göstermeye başladı.
Fakat işine tutkuyla bağlı olan ve çok çalıştığı aktarılan Uğur Şahin, başarılı entegrasyona örnek gösterilmesiyle ilgili The Guardian’a yaptığı açıklamada “Gerçekten bu türlü olmak isteyip istemediğimden emin değilim. Toplum olarak kendimize herkese topluma katkıda bulunması için nasıl talih verebileceğimizi sormalıyız. Göçmen kökenli olmam rastlantısal bir örnek” karşılığını vermişti. Şahin, dört yaşındayken Almanya’ya giden bir emekçi ailesinin oğlu. Hasret Türeci ise İstanbul’dan Almanya’ya yerleşen bir hekim babanın Almanya’da doğan kızı.
AB’NİN DIŞ HUDUTLARINDA GÜVENLİK ARTTIRILACAK
Evvelki yıllarda İslam ile terör sözlerini yan yana kullanmama prensibini benimseyen lakin son aylarda bu ilkeyi tekraren ihlal eden Avrupa Birliği, bildiride eski usulüne döndü. Bildiride, “Terörizmle uğraşımız bir dini ya da siyasi inanca değil fanatik ve şiddet içeren aşırılığa karşı” sözlerine yer verildi. Bakanlar, AB’nin dış hudutlarının güvenliğinin arttırılması ve internette şiddete dayalı aşırılığı teşvik eden içeriklere daha sıkı denetim uygulanması konusunda da anlaştılar.
Hürriyet
