Bordo-mavili kulüp internet sitesinden yaptığı açıklamada şu sözleri kullandı:
“İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Şike Davasıyla ilgili verdiği beraat kararlarına yönelik kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan ‘tertemiz’ algısı üzerine açıklama yapılma gereği duyulmuştur.
Yıllar evvel şike kabahatinden ağır ceza mahkemesinde yargılandıklarında ses kayıtlarını, yer tespit tutanaklarını, para trafiklerini inkar etmeyenlerin, hatta birtakım sanıkların yargılama sonunda alacakları cezayı da kabul ederek kararın açıklanmasını geri bırakılmasını sağlamalarına karşın bugün “aklandık” tarafında açıklamalar yapmasını ‘karakomik’ bulduğumuzu belirtmek isteriz. Ayrıyeten o dönemki yargılama sonucunda aldıkları cezayı Yargıtay’a taşıyanların ne tapelerin ne de belgedeki evrakların geçersizliğinden tek satır bahsetmediklerini de yine hatırlatmak isteriz!
Dün, kolkola girdikleri vatan hainleriyle kendi tesislerinde maç düzenleyenlerin, onlara forma giydirerek kulüplerine üye yapanların ülkemize yönelik alçak darbe teşebbüsünden sonra bir anda saf değiştirmelerini ibretle izlemiştik. Dün, şike evrakında inkar etmedikleri evraklara, saf değiştirdikten sonra “kumpas” diyenlerin, “sahte” diyenlerin o evraklarla kulübümüzü UEFA’ya şikayet ederek “Trabzonspor da şike yaptı” acizliğine düşmesini utançla izlemiştik. UEFA’da, CAS’ta, İsviçre Federal Mahkemesi’nde ve TFF’de şike aksiyonlarından ötürü ceza alanların, kendi kamuoyuna “çatırdayacaklar” formundaki palavralarını şaşkınlıkla izlemiştik.
Geçen müddette ne bir çatırdama oldu, ne de bir patlama! Tek gerçek vardı: Fenerbahçe Trabzonspor’a karşı şike yapmıştı!
Bugün, hangi ceza mahkemesinde aklanma sağlanırsa sağlansın sportif yargılamada şike gerçeği değişmeyecektir. Zira ceza yargılaması ile sportif yargılama birbirinden farklıdır. Bunu kendilerinin avukatları da pek iyi bilmektedir.
Mahkemeler toplumun vicdanıdır! Dünyanın gözü önünde 2010-2011 döneminde Trabzonsporumuza karşı yapılan şike, herkesin malumudur. Şikenin, ceza mahkemesi kararlarıyla ortadan kaldırılamayacağı da aşikardır. Gerek UEFA gerekse CAS’ın kararlarında bu durum net bir halde söz edilmektedir.
CAS’ın 2010-2011 dönemine yönelik şike aksiyonlarıyla ilgili yaptığı yargılamanın sonucunda hazırladığı gerekçeli kararın 267. paragrafı: “Türk Yargıtayı tüm bireyleri aklasa bile, bu durum, verdiğimiz kararı etkilemeyecektir.”
Hürriyet